29 Şubat 2012 Çarşamba

Yepyeni bir Milli takım,umutlu olsakmı?

Guiss Hiddink'den kurtulduktan sonra Abdullah Avcı gelince herkes gibi bende sevinmiştim.Göreve geldikten sonra Abdullah avcı ile ilk milli maçına çıkan A Milli futbol takımımız,ilk hazırlık maçında 29 Şubat 2012(bugün) akşamı az önce biten maçta Slovakya'ya 2-1 mağlup oldu.



İlk maçta gencecik ve yeni bir kadroyla sahaya çıkan Ay-yıldızlı takımımız Slovakya karşısında tutuk bir oyun oynadı ve 2-1 mağlup oldu.Karşımızdaki Slovakya'da Avrupa'da top koşturan ünlü oyuncular vardı.Hamsik,Stoch,Vladimir Weiss gibi futbolcular tecrübeleriyle oynadılar.

Ha bizde yok mu? var tabi ki.Arda Turan (A. Madrid),Mehmet Topal (Valencia),Nuri Şahin(Real Madrid) ve diğer değerli yerlilerimiz gibi.Ama sahadaki çoğu oyuncumuz ilk defa aynı takımda oynayınca işler değişti.Weiss'in birden kalecimizle karşı karşıya kalması ve Stoch'un alışıla gelmiş o güzel golüyle 2-0 geriye düştük ve son dakikada attığımız gol ile 2-1 bitirdik.

Bana göre Abdullah Avcı güven veriyor.Neden bilmiyorum.İlk maç olduğu için yensekte normal sonuç olurdu yenilsekde bana göre.Dünya kupası elemelerine kadar A Milli takımımızın form tutup,oyun düzenini yerine oturtması ve futbolcuların birbirleriyle oynayarak birbirlerini tanıması gerekecek bence.Bana kalırsa da olacak ve bu dünya kupasında farklı bir takım olacağız.Kadroda değişiklerde olacaktır.Ama Abdullah Hoca'ya olan güvenimizi Medyanın sonuna kadar hisstertirmesi lazım bence.Milli takımımız artık hak ettiği yerde olmalı.
Devamını oku...

Yılmaz Özdil'den Fetih 1453 yorumu...

Hürriyet Gazetesi köşe yazarı olan Yılmaz Özdil'in Fetih 1453 ile ilgili yorumunu blog'ta paylaşmak istedim.İsterseniz önce bir yazıyı vereyim arkasından küçük yorumumuda yaparım.




Holivut'un fethi

“Fetih 1453” filmi, “Titanic” gibi, taa en başından bilet alırken sonunu biliyorsun.

*
Sürprizle bitmiyor yani.
İstanbul'u fethediyoruz.
Ama...
Başıyla sonu arası komple sürpriz dolu.
*
Fatih'in rüyasında Osman Gazi'yi gördüğü sahne, bire bir “Yüzüklerin Efendisi”nde var mesela... Osman Gazi parmağındaki yüzüğü Fatih'e uzatıyor, yüzük ellerinden kayıyor, Mordor diyarında olduğu gibi, lav nehrine düşüyor. Fatih sanırsın Frodo... Ter içinde uyanıyor.
*
Zaten, gir internete, karşılaştır...
Filmin afişinde Fatih'in kılıcını tutuş biçimiyle, “Yüzüklerin Efendisi Kral'ın Dönüşü” filminin afişinde Aragorn'un kılıcını tutuş biçimi, tıpa tıp aynı.
*
Hipodrom...
“Ben Hur”daki hipodrom.
*
Kolların bacakların koptuğu savaş sahneleri tıpkı “Büyük İskender”den mi desem, yoksa “Gladyatör”den mi, tam karar veremedim... Ancak, Ulubatlı Hasan'ın Mel Cipsın gibi, taarruza hazırlanan süvarileri atıyla denetleme sahnesi, kesinlikle “Cesur Yürek”ten.
*
Bizans askerlerinin surların önüne duvar gibi dizilmesi, ok yağmuruna karşı şemsiye gibi kalkan açması “Truva”da var. İttirilerek yürütülen kulelerin yanarak devrilmesi “Cennetin Krallığı”ndaki gibi.
*
Ki... Cennetin Krallığı'nda, Selahaddin Eyyübi, ordusunun önüne atıyla çıkarak, Kudüs'ü savunan Haçlı Kralı'yla yüz yüze konuşuyordu. Bunda da, Fatih, ordusunun önüne atıyla çıkarak, Bizans'ı savunan İmparator'la yüz yüze konuşuyor... Diyaloglar üç aşağı beş yukarı, aynı.
*
Ki... O filmin kahramanı Orlando Bulum kılıç yapan demirci ustasının çırağıydı, babası şövalyeydi. Bu filmin kahramanı Ulubatlı Hasan kılıç yapan demirci ustasının çırağı, babası da Fatih'in babasının fedaisi.
*
(İstanbul diyorum ama... Filmin televizyonlarda yayınlanan reklamında resmen “ya ben İstanbul'u alacağım, ya İstanbul beni” diyen Fatih, filmde öyle demiyor, “ya ben Konstantiniye'yi alacağım, ya Konstantiniye beni” diyor! İstanbul reklamda var, filmde yok.)
*
Ulubatlı'nın zıplayarak Jüstinyanus'a yukardan kılıç saplaması, hık demiş...
“Truva”da Aşil'in zıplayarak Hektor'a kılıç saplamasının burnundan düşmüş.
*
“Matrix”te Neo'ya ateş ediliyor.
Geriye doğru yaslanarak savuşturuyor.
Bu filmde, Ulubatlı'ya tabure fırlatılıyor.
Geriye doğru yaslanarak savuşturuyor.
İkisi de ağır çekim.
*
Son sahne muhteşem...
Fatih, Bil Kılintın oluyor.
*
Depremzede Erkan bebek, çadırkenti ziyaret eden Bil Kılintın'ın kucağına atlayıp, burnunu sıkmıştı. Bu filmde, Bizanslı kız çocuğu Ayasofya'ya giren Fatih'in kucağına atlıyor, sakalından makas alıyor.
*
Ve... “Türk sinema tarihinin en pahalı filmi” denilerek, haksızlık ediliyor.
*
Çünkü, kaba hesap, toplam bir milyar dolara malolan Yüzüklerin Efendisi'ni Cennetin Krallığı'nı Ben Hur'u Büyük İskender'i Gladyatör'ü Truva'yı Cesur Yürek'i Matrix'i düşünürsek... Bence, dünya sinema tarihinin en pahalı filmi Fetih 1453.



Yılmaz Özdil - Hürriyet


Yılmaz Özdil yazılarını seven ve takip eden biri olarak,bu yazısına pek katılamayacağım.Türk sinemasından ilk defa böyle uğraşılmış,emek verilmiş bir başyapıt çıktıktan sonra tutupta; hollywood'tan esinlenmiş,yüzüklerin efendisinden çalınmış,truvadan alıntı yapılmış denmesi bana göre mantıksız.Tabiki ilk defada olsa kendimize özgü,yaratıcı,marjinal olması gereklidir katılıyorum ona.Fakat buna cesaret edip bu filmi çeken insanlarada sırf laf olsun diye eleştiri gelmemeli bence.Afiş'te falan esinlenilmiş olabilir ama bir başlanğıç için kötümü? bence okadarda değil.İlk bir olaya adım atsak sonradan özgünlüğe geçiş yaparız gibime geliyor.Türk sinemasında böyle filmler görmek bizi çok memnun edicektir.Kaldıki bu filminde çoğunlukla sevildiğini gördük.Sırf aykırı olmak için,yorum yapmak için eleştiri gereksiz kalır (bence)!Saygılar.

issiz kazanan - grey fox
Devamını oku...

28 Şubat 2012 Salı

Dünyayı kandıran adamın öyküsü,İnternet efsanesi!

Dünyanın en büyük veri indirme sitesi Megaupload’un kurucusu Kim Schmitz, sitesinin kapatılması ve servetine el konmasının ardından, arkasında filmlere konu olacak bir “başarı” öyküsü bıraktı.



ABD Adalet Bakanlığı’nın başlattığı operasyonla kurucusu olduğu veri indirme sitesi Megaupload.com 21 Ocak’ta kapatılan ve servetine el konan Kim Schmitz (Dotcom), para ve güzel kadın hayallerine ulaşmak için vasatı aşmayan programlama yeteneklerini yalanlarıyla bir araya getirerek, hızlı zengin olmak isteyenler için bir idol olmayı başardı.
Bir zamanlar 150 milyondan fazla üyesi bulunan Megaupload, bugün siber korsanlıkla savaşan ABD hükümetinin odağı haline gelirken, Schmitz’in para ve hızlı arabalarla dolu hayatı 30 milyon dolarlık malikanesine yapılan baskınla sona ermiş olabilir.
Schmitz, Yeni Zelanda’da kefaletle serbest kalmış olsa da, malikanesinde el konulan helikopterini, dev “Predator” heykelini, plakasında “Tanrı” yazan Rolls Royce’u ve dev televizyon setlerini geri alamadı.
Schmitz, ilgi çekmesi gerektiği her zaman basını yanıltan, duvara tosladığı zamanlarda da yargıdan bir şekilde yakasını sıyırmayı başaran ilginç bir hayat hikayesinin kahramanı oldu. ABD’deki tutanaklara göre 1,95 boyunda ve 146 kilo olan Schmitz, hızlı geçen kariyeri boyunca kendisini etrafı güzel kadınlarla çevrili bir playboy, hızlı arabalar ve silah düşkünü, terörist avcısı ve her an intihar etmeye hazır bir teknoloji şehidi olarak lanse etti.

BAŞARILARIN ÜZERİNE YATTI
Almanya’nın kıyı kentlerinden Kiel’de alkolik bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Schmitz, daha çocukken sahip olduğu aşırı egosuyla kendisini “süper siber korsan” olarak tanıtmaya başladı. AP haber ajansına konuşan eski arkadaşları ise Schmitz’in her zaman kendisini abartan bir insan olduğunu anlattı.
Schmitz'in bir zamanlar üyesi olduğu Kaos Bilgisayar Kulübü üyesi Dirk Engling, “Karşısına çıkan her fırsatta yarım dolar kazanmaya çalışırdı... Yetenekli değildi. Başkalarının cihazlarını, yöntemlerini kullanır ve siber saldırıları kendisi düzenlermiş gibi gösterirdi” dedi. Riskli eylemleri nedeniyle kulübü tehlikeye sokan ve üyelikten atılan Schmitz, 1998 yılında e-posta üzerinden yasa dışı elde edilmiş yazılım satmaktan Münih’te mahkemeye çıkarıldı.
Diğer suçları arasında çalınmış telefon kartları alıp satmak olan Schmitz, mahkemeye siyah bir takım ve güneş gözlükleriyle geldi. “Kendisini casus gibi hissetmenin hoşuna gittiğini” söyleyen Schmitz, yargıcın “çocukça akılsızlık” diye tanımladığı eylemlerinden para cezası alarak kurtuldu.
Schmitz, üç yıl sonra, yükseklerde uçan bir yatırımcı olarak yeniden ortaya çıktı ve iflasın eşiğinde olan LetsBuyIt sitesini satın almak için 200 milyon dolar teklif ettiğini söyledi. Gazeteler yalanı yutunca, LetsBuyIt hisseleri iki günde tavan yaparak 19 sentten 77 sente yükseldi. Monaco’da dev bir teknede çekilmiş videosunu internete koyan Schmitz, kollarının altına aldığı genç kızlarla nasıl bir yatırımcı olduğunu da göstermiş oldu.
Schmitz, hisseler değer kazanınca, borçla satın aldığı LetsBuyIt hisselerini yalanını yutan yatırımcılara sattı ve birkaç günde 1.4 milyon dolar kazandı. Yargı peşine düşünce, yardımına Usame bin Ladin yetişti.
TERÖR AVCISI DOLANDIRICI
LetsBuyIt skandalının ardından, Alman polisler Schimitz’in peşine düşmüştü ki, 11 Eylül saldırıları yaşandı. Schmitz, yeniden basına açıklama yaparak, bin Ladin’i yakalayana 10 milyon dolar ödül vaat etti. Dahası, Yihat (Terör Karşıtı Genç Siber Korsanlar) örgütü kurduğunu duyurup, teröristlerin parasını saklayan bankalara siber savaş açacağını ilan etti. Ancak “Pofuduk Tavşancık” adını kullanan siber korsanların, açık saçık bir resmini internete koyması, Schmitz’in planlarını suya düşürdü.
Tayland’a kaçan Schmitz, Ocak 2002’de internet sitesine, “Bir Alman ileri teknoloji-peri hikayesi sona ermek üzere” notunu düştü. Schmitz, 28’inci yaş gününde internette canlı yayında intihar edeceğini duyurdu: “Artık yeter... Geri sayım sona erdiğinde Kim başka bir dünyaya adım atacak ve sizin bunu görmenizi istiyor.”
Doğum gününden birkaç gün önce Bangkok havaalanında yakalanan Schmitz, internet sitesine girdiği son notta, “Ekselansları Kral Birinci Kimble, Kimpire’ın Efendisi” olarak çağrılmadığı sürece ifade vermeyeceğini belirtti. Yeniden bir Münih mahkemesinde beliren Schmitz, 130 bin dolar ceza alarak hapisten kurtuldu. Bu macera sonrasında TorrentFreak sitesinde yazdığı mesajda, “Yaptığım hata basını kucaklamak ve onlara istedikleri hikayeleri vermemdi” dedi.
HIZLI ARABALARLA DÖNDÜ
Schmitz, 2004’te Avrupa’da jet sosyetenin katıldığı Gumball 3000 rallisinde 250 kilometre hız yaparken görüldü. Vanity Fair dergisi yazarı George Gurley, “Schmitz bazıları tarafından palyaço olarak görülüyordu ama iyi bir sürücü” ifadesini kullandı.
Schmitz, bir yıl sonra Hong Kong’da Megaupload’u kurdu ve adını ilk önce Kim Tim Jim Vestor, ardından Kim Dotcom’a çevirdi. Dotcom, TorrentFreak’e, “Hong Kong iş yapmak ve hayalet kişiliğimi hayata geçirmek için harika bir yer” yazdı.
Megaupload’un yetklililerin dikkatini çekmesi birkaç yıl aldı. Forbes dergisi, 2009 yılında adı çok az bilinen veri depolama şirketi Carpathia Hosting’in faaliyetlerinin bir gecede yüzde 100 arttığını ve internet trafiğinin yüzde 0.6’sına sahip olduğunu belirtti. Megaupload.com’un bant aralığı, bünyesine kattığı sitelerle Facebook’un iki katına çıktı.
Megaupload üyelerine şarkı, televizyon dizileri ve film indirme olanağı sağlayan Dotcom, yine yargının merceğindeydi. Bu sefer, sunduğu yatırım planı altında Yeni Zelanda’da yaşama hakkı elde etti. Devlet tahvillerine 8.4 milyon dolar yatırım yapan Dotcom, malikanesini satın aldığı Auckland kentinde valinin ve halkın gönlünü almak için muhteşem bir havai fişek gösterisi düzenledi. Sonrasında, üç çocuğunun annesi Filipinli Mona ile 24 milyon dolarlık malikanesine yerleşti.
10 YIL BEKLEYEN PARTİ GERÇEKLEŞMEDİ
Dotcom, 2011’in gelmesiyle birçok davayla boğuşmak zorunda kaldı. İlk olarak Perfect 10 porno sitesi, telif hakları ihlali suçlamasıyla Megaupload’a dava açtı. Mahkemede çözümlenen bu davanın ardından fim yapımcılarının telif haklarını koruyan Motion Picture Association’ın açtığı davada federal soruşturma başlatıldı. Motion Picture başkan yardımcısı Kevin Suh, 175 milyon dolar zarara neden olmakla suçkadığı Dotcom için, “O dünyada telif haklarını çiğneyen bir numaralı kişi” dedi. 
Megaupload’un kapatılmasıyla Dotcom’un gözaltına alınması,Wikipedia’nın internet özgürlüğü protestosunu izleyen saatlerde geldi. Özel timlerin helikopterlerle malikanesinin çimlerine indiği 20 Ocak'ta, Dotcom ertesi gün düzenleyeceği 38’inci yaş günü partisine hazırlanıyordu.
28’inci yaş gününde intihar edeceğini söyleyen Dotcom, 38’inci yaş gününde başlayan süreçle yolun sonuna gelmiş olabilir. Telif hakları ihlali ve kara para aklamakla suçlanan Dotcom, 20 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya. Eğer suçlu bulunursa, 38’in yaş günü partisi hiç gerçekleşmeyecek gibi görünüyor.
kaynak; ntvmsnbc.com

Devamını oku...

Anonymous'tan Digiturk'e darbe,Digiturk hacklendi!

Dünya çapında tanınan internet korsan gurubu Anonymous şubat ayı içinde BTK veri tabanına sızmış,Digiturk'ü uyarmıştı.Geçtiğimiz günlerde digiturk'e saldıran siber savaş gurubu Anonymous ünlü firmadan hangi bilgileri ele geçirdi?.''Operation Digiturk'' ismiyle gerçekleşen saldırıda önemli bilgilere ulaşıldığı söyleniyor.



Dünya çapındaki büyük eylemleri ile tanınan Anonymous,bu ay içinde sansür ile ilgili olarak önce BTK'ya saldırmış ve veri tabanına sızmış ayrıca Digiturk'ü uyarmıştı.Uyarılan digiturk'e Galatasaray - Beşiktaş derbisinin oynandığı pazar günü saldıran Anonymous,yaptıkları bu olay ile sansürü protesto ettiklerinin altını çizdi.Elde ettikleri verileri de internette açıkca yayınlayan Anonymous saldırılarına devam edeceği tahmin ediliyor.

Blogger ve İnci Sözlük'ün Digiturk tarafından kapattırılması ile başlayan bu süreçte Anonymous bu sefer Digiturk'e doğrudan saldırdı.Digiturk ve DigiturkPlay web sitelerinde düzenlenen saldırılar ile yönetici bilgileri de dahil olmak üzere veri tabanındaki tüm kullanıcı bilgilerine ulaşılmış.Ayrıca uzun süre servis dışı olan siteden daha bir çok gizli belgenin ele geçirildiği söyleniyor.

Digiturk firmasında CEO olan Ertan Özerdem ise; Yasadışı maç yayını yapan siteler ile ilgili Youtube ve Google taraflarına bilgi verildiğini fakat bu konu hakkında hiç bir geri dönüş alamadıklarını ve bunun sonucu IP engelleme olayına gittiklerini açıkladı.
Devamını oku...

Ece Sükan Benim Bloguma Yakışan Sony VAIO'yu Seçti... Sıra Sende!

Sony, en renkli VAIO serisi için Ece Sükan'la güzel bir işe imza attı. Ünlü moda ikonu Ece Sükan, benim bloguma yakışacak olan rengi belirledi. Blogları tek tek inceleyen Ece Sükan içerik, tasarım ve duruşa göre 6 farklı rengi olan Sony VAIO içinden bana siyah VAIO'yu seçti.

Ayrıca Facebook üzerinde yapılmış özel bir aplikasyonla Ece Sükan profil fotoğraflarını inceliyor ve sana yakışan Sony VAIO'yu belirliyor. Sen de fotoğrafa tıklayarak Facebook üzerinden VAIO kazanma şansı yakalayabilirsin…

Bir bumads advertorial içeriğidir. sony-vaio
Devamını oku...

27 Şubat 2012 Pazartesi

Anonymous - WikiLeaks işbirliği!

Dünya çapında yayınladığı belgelerle çok konuşulan WikiLeaks gizlilik karşıtı örgütü,Amerikan istihbarat kuruluşu Stratfor'a ait 5.5 milyon e-mail'in yayınlanmasına başladığını duyurdu.WikiLeaks'e e-maillerin dünyaca ünlü Siber Korsan inter gurubu Anonymous tarafından verildiği açıklandı.


Milyonlarca e-mail’in, Stratfor’un 300 bin üyesine ait olduğu ifade edildi. WikiLeaks, e-maillerin ortalıklığı bulunan 25 basın organı aracılığıyla yayımlanacağını belirtirken, başlangıç olarak 167 e-mail’i kamuoyuna sundu. Türkiye ile ilgili belgelerin, 6 Mart'tan itibaren yayımlanması bekleniyor.
WikiLeaks, merkezi Austin, Teksas’ta bulunan Stratfor’a ait e-mailleri nasıl elde ettiğini açıklamadı. Analistler, geçmişteki WikiLeaks eylemlerine kıyasla, Stratfor bilgilerinin Aralık 2011’de Anonymous tarafından düzenlenen siber saldırıyla elde edildiğine kesin gözüyle bakıyor.
WikiLeaks, dünyanın dört bir yanındaki ABD büyükelçilikleri ve Irak ile Afganistan savaşına ait belgeleri, bu bilgileri sızdıran kaynaklar aracılığıyla elde etmişti.
Anonymous, geçtiğimiz yılın sonlarında düzenlediği siber saldırıda, birçok bağlantı ve kredi kartı bilgilerinin yanı sıra, çok sayıda e-maile ulaştığını açıklamış ve bu bilgilerin yayımlanması için çalışacaklarını belirtmişti.
“WIKILEAKS’IN KAYNAĞI BENİM” Twitter’da Anonymous ile bağlantılı olan @AnonymousIRC adlı hesabın sahibi, bu sabah attığı mesajlarda en son WikiLeaks sızıntısının kaynağı olduğunu öne sürdü. @AnonymousIRC mesajında, “Size bu e-mailleri açıklama sözü verdik ve nihayetinde bunu yaptık. Beş milyon (5,000,000) e-mail istediğiniz zaman sizin” dedi.
Stratfor, kendisini, küresel, ekonomik, güvenlik ve jeopolitik konularda stratejik istihbarat sağlayan” bir kurum olarak tanımlıyor. WikiLeaks, elde ettiği bilgilerin, Stratfor’un gizli iç çalışmaları hakkında detaylar sunduğunu, istihbarat kurumu ile delet arasındaki bağlantıyı gösterdiğini belirtti.
STRATFOR İLE HÜKÜMETİN GİZLİ İLİŞKİSİ
WikiLeaks, sızdırılan bilgiler arasında kendilerini hedef alan çalışmaları da öğrendiklerini ifade etti. Örgüt açıklamasında, “Elimize geçen materyal, ABD hükümetininin Jualian Assange (Wikileaks kurucusu) saldırıları ve Stratfor’un bizi devirmeye çalıştığına yönelik öenmli bilgiler ortaya koydu” denildi.
Yapılan açıklamada ayrıca, “WikiLeaks ve Julian Assange ile ilgili dört binden fazla e-mail olduğu, e-maillerin ABD’deki istihbarat şirketlerindeki ‘döner kapıyı’ gözler önüne serdiği” ifade edildi.
Stratfor’a düzenlenen siber saldırılar, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından inceleniyor. Bu soruşturmalar kapsamına ABD ve İngiltere’de Anonymous ile bağlantılı olduğu düşünülen kişiler tutuklanmıştı.
Stratfor, WikiLeaks sızıntısı hakkında bir açıklama yapmadı. WikiLeaks'in ise bugün Londra’daki Frontline Club’da birkaç basın ortağıyla basına açıklama yapması bekleniyor.
Devamını oku...

Angelina Jolie'den,Oscar'ı gölgede bırakan dekolte!

84. Oscar ödül töreni bu sabaha karşı yapıldı.Oscar gecesinde ödüller kadar konuşulan bir şey daha vardı,Angeline Jolie'nin bacakları.Dünyaca ünlü Angeline Jolie gecede giydiği Versace elbisesinin dekoltesinden sağ bacağını gösterebilmek için gece boyunca büyük çaba sarf etti.




Ünlü aktrisin sağ bacağı o kadar çok konuşuldu ki, @AngiesRightLeg adında bir Twitter hesabı açıldı ve hesabın jet hızıyla 8 bine yakın takipçisi oldu. Hesaptan, "Bakın ben bir bacağım", "Bacağı unutmayın!", "Bana bakın", "Buradayım!" gibi tweet'ler atıldı. 

Jolie'nin pozunun geceye damga vurduğunun bir başka kanıtı da en iyi uyarlama senaryo dalında ödül almak için sahneye gelen Jim Rash'in Jolie'nin pozunu taklit etmesiydi. Rash'in bacaklarının daha az güzel olduğunu ekleyelim. 

Kısacası pek sürprizin yaşanmadığı Oscar gecesinde Angelina Jolie'nin bir heykel almadan evine dönmesi gerçekten pek yazık oldu. 
Devamını oku...

En zengin süpermodeller!

“Forbes” dergisi son sayısının kapağına eski süpermodel Kathy Ireland’i taşıdı. Sahip olduğu 350 milyon dolarlık ev eşyaları satan şirketiyle dünyanın en çok kazanan modeli oldu.
"Sports Illustrated" dergisinin 13 sayısına misafir olan ünlü model “varlıklı süpermodeller” listesinin ilk sırasında yer aldı.



Tyra Banks

Eski Victoria's Secret meleği şimdilerde TV şovları ve kurduğu yapım şirketiyle gündemde. Banks'in yıllık gelirinin 30 milyon dolar olduğu belirtildi.

Molly Sims

Victoria's Secret ve Sports İllustrated'ın ünlü yüzü 2009 yılında mücevher markasıyla bambaşka bir alanda faaliyet göstermeye başladı. Tasarımcılığa da başlayan Sims'in hatırı sayılır bir servete sahip olduğu biliyor.

Heidi Klum

Victoria's Secret meleği Klum 2009-2010 yılları arasında 16 milyon Dolarlık bir servete sahip oldu. 36 yaşındaki Alman süpermodel şimdilerde moda tasarımcılığı yapıyor.

Kate Moss

Yılda 9 milyon dolar kazanan İngiliz model dünyaca ünlü markaların yüzü olmaya devam ediyor

Gisele Bündchen

Senede 25 milyon dolar kazancıyla listenin ilk sırasında yer alan Bündchen tanıtımını üstlendiği terlik serisiyle de moda tasarımcılarından tam not aldı.

Elle Macpherson

5 kez Spoerts Illustrated dergisine kapak olan ünlü model kendi iç çamaşırı markasını yarattı. 47 yaşındaki Macpherson kozmetik sektöründe de başarılı olunca yıllık gelirini 10 milyon dolara çıkardı.


kaynak; ntvmsnbc.com
Devamını oku...

Türk futbolunun yeni patronu Yıldırım Demirören!

Türkiye Futbol Federasyonu Mehmet Ali Aydınlar'ın istifası sonra patronunu arıyordu.Bugün yapılan seçimde tek aday olan Yıldırım Demirören 229 oyun 221 tanesini alarak Türk futbolunun 41. başkanı oldu.Yıldırım Demirören'in listesi Genel Kurul'da onaylandı.


Türkiye Futbol Federasyonu Seçimli Olağanüstü Genel Kurulu'nda tek aday olarak seçime giren Yıldırım Demirören başkanlığa seçildi.

Ankara'daki JW Marriott Otel'de gerçekleştirilen genel kurulda, divan başkanı Yalçın Karadeniz, yapılan oylama sonucunda geçerli 229 oyun 221'ini alan Yıldırım Demirören'in TFF'nin yeni başkanı olarak seçildiğini bildirdi. Yıldırım Demirören TFF'nin 41. başkanı oldu.

Genel kurulda başkanlık seçiminin ardından yönetim kurulu ve denetleme kurulu seçimlerine geçildi.

YILDIRIM DEMİRÖREN'İN LİSTESİ

En güçlü aday olarak seçime giren Yıldırım Demirören'in listesinde şu isimler bulunuyor;
1-Yıldırım Demirören 2- Servet Yardımcı 3- Arif Koşar 4- Talat Yılmaz 5- Fethi Heper 6- Mehmet Baykan 7- Cengiz Zülfikaroğlu 8- Ufuk Özerten 9- Hakan Kanık 10-Taylan Öner 11-Mustafa Beyazlı 12-Edip Eren 13-Faruk Öksüz 14-Selim Koray 15-Ergun Tekin

ADAY BOLLUĞU YAŞANDI!
Olağanüstü seçimli genel kurul toplantısı kararı alındıktan bugüne kadar 21 aday başvuru yapmıştı.

Başkanlık için başvuruda bulunan adaylar şöyle;
Yıldırım Demirören, K. Mahmut Canlı, Yılmaz Göbel, Ayhan Sağaltıcı, Semi Kopuz, Mehmet Kara, Tekin Işıklıgil, Necati Harman, Bülent Gürkut, Nedim Güneş, Ümit Sarıkaya, Mehmet Selçuk, Adil Yazıcıoğlu, Hasan Zinni, Zeki Yürekli, Kürşad Tüzmen, Erdal Alkış, Zafer Murat Ertem, Ata Aksu ve Erdal Çilek
Bu isimlerden Kürşad Tüzmen, Ata Aksu, Erdal Alkış, Zafer Murat Ertem ve Erdal Çilek çekildiklerini bildirmişlerdi.
Devamını oku...

24 Şubat 2012 Cuma

Samsung Galaxy S2 10 ayda 20 milyon adet sattı

Samsung'un en son ve en iddialı modellerinden olan akıllı telefon Samsung Galaxy S2'nin 2011 mali satış verileri dün açıklandı.Samsung'un en üst model akıllı telefonu olan ve iPhone ile yarışan Galaxy S2 2011'in nisan ayında satışa çıkarıldı.Çıktığı günden bugüne 10 aylık zaman zarfında ise 20 milyon adet sattı.Samsung yeni modeli Galaxy S3'ü önümüzdeki hafta tanıtması bekleniyor.


Galaxy II, piyasaya sürüldüğü ilk 85 gün içinde beş milyon satış rakamına ulaşmayı başardı. Galaxy II’nin elde ettiği başarı, henüz ne zaman piyasaya sürüleceği açıklanmayan Galaxy III’ün de önünü açacak gibi görünüyor.
1.2 GHz çift çekirdekli işlemci, 11 cm genişliğinde AMOLED ekran ve arka yüzünde sekiz, ön yüzünde ise iki mega piksel kameraya sahip olan Galaxy II, kısa zamanda tüketicinin büyük beğenisini kazanmıştı.
Android işletim sistemiyle çalışan ve 8.49 mm’lik kalınlığıyla en ince akıllı telefonlardan biri olan Galaxy II, Ekim 2011’de 10 milyon satış rakamına ulaştı. Sadece dört ay sonra, bu rakam ikiye katlandı.

iPhone'a yaklaşamadı!

Samsung’un, Galaxy III modelini gelecek hafta tanıtması bekleniyor. Ancak tanıtımın Mayıs’a kadar yapılmayacağını öne sürenler de var.
Galaxy II, elde ettiği büyük başarıya rağmen Apple’ın iPhone’un yanına bile yaklaşamadı. Apple, sadece 2011’in son mali döneminde 37.04 milyon iPhone sattı. Samsung’un en büyük rakibi, 2011’de toplam 93 milyon iPhone sattı.Samsung yeni çıkaracağı Galaxy S3 ile iPhone'u ne kadar zorlayacak merak konusu.

kaynak; ntvmsnbc.com
Devamını oku...

Android Market cep yakıyor!

Google'ın HTC,Samsung ve Motorola akıllı telefonları tarafından kullanılan Android İşletim sistemi uygulamasının maliyetinin tutarı cep yakıyor.Apple Store ürünlerine göre yaklaşık 2.5 kat pahalı olan Android Market, kullanıcıların fazla paralar ödemesine sebep olmakta.Bu veriler ayrıca iPhone uygulamalarının Android'e göre yaklaşık 2.5 kat daha fazla indirildiğine işaret.

Araştırma şirketi Canalys tarafından dün sonuçları açıklanan araştırmaya göre, Android Market’ta yer alan en pahalı 100 reklam için ödenen ücret 374.37 dolara ulaştı. Aynı rakam, iPhone uygulamalarının indirildiği Apple Store için 147 dolar. Kısaca, her bir Android uygulaması için ödenen ortalama ücret 3.47 dolar olurken, iPhone uygulamaları için 1.47 dolar ödendi.
Canalys, ortaya çıkan bu büyük farkı iki faktöre bağladı. Bunlardan ilki, Apple’ın sahip olduğu daha iyi perakende sisteminin, fiyat rekabeti oluşturması. İkinci faktör ise Android Market’taki uygulamalara ödeme yapmak isteyen kullanıcının daha az olması ve kar elde edilebilmesi adına uygulamalara fazla ücret istenmesi.
Araştırmada yer alan Rachel Lashford, “Android’in fiyat rekabeti yaratarak düşük fiyata çok daha fazla uygulama indirilmesini sağlaması, şirket adına olacağı gibi uygulama dünyasındaki hareketlilik içinde faydalı olur” dedi.

Apple Store'a göre daha pahalı! 

Google ve Apple’ın en çok indirilen 100 uygulamasına bakıldığında, ilginç bilgiler ortaya çıktı. Her iki listede sadece 19 ortak uygulama yer alırken, fiyatlarının birbirlerinden farklı olduğu görüldü. Örneğin, Electronic Arts’ın (EA) Android Market’ta 4.99’a satılan Monopoly oyunu, Apple Store’de 0.99 dolar.

kaynak; ntvmsnbc.com
Devamını oku...

Galatasaray - Beşiktaş derbisine doğru

Türkiyenin büyük derbilerinden biri olan Galatasaray - Beşiktaş derbisi geldi çattı.Derbi Pazar akşamı saat 19.00'da oynanacak.Tüm Türkiye bu maça kitlendi.Umarım izlemesi keyifli bir maç olur.Futbol sadece futbol olarak kalır ve izleyenlere zevk verir.


Derbi 26 şubat Pazar akşamı tabiki Lig TV'de ve saat 19.00'da başlayacak.Türk Telekom Arena stadında oynanacak maça Galatasaray taraftarı büyük ilgi gösterdi.Takımını yanlız bırakmayan Sarı Kırmızı taraftarlar satışa çıkan tüm biletleri kısa sürede tükketi.Kapalı gişe oynanacak maçta Galatasaray taraftarlarının özel hazırladıkları gösterileri,pankartları maça ayrı bir güzellik katacak.ultrAslan grubu zaten hiç bir maçta yalnız bırakmadıkları takımlarına derbide daha arzulu ve çoşkulu destek olacaklar.Özel sürprizleri ile Galatasarayımızı sonuna kadar destekleyecekler.


Yazıdanda anlaşılacağı üzere bir GALATASARAY'lı olarak bende takımıma başarılar diliyorum.Yukarıda yazdım umarım keyifli bir futbol mücadelesi izleriz.Saha içinde yaşanan olaylar yerine mücadeleci,atak bir futbol ile bizlere keyif verir umarım oyuncular.26.02.2012'deki maçta tekrardan her iki takımada başarılar.
Devamını oku...

Rumeli Hisarı'nda Büyüleyen Fantastik Gösteri!

Daha önce Galata Kulesi'nde yaptığı project mapping ile dikkatleri üzerine çeken 8x4, yeni ürünleri olan Beauty ve Beast için bu sefer de Rumeli Hisarı'nda görkemli bir project mapping uygulaması yapmış. Fantastik gösteriye, hepimizin yakından bildiği Güzel ve Çirkin masalı ilham vermiş. Birbirine kavuşamayan iki aşığın kötü niyetli ejderhaya karşı olan savaşı konu edilmiş. Ejderha masalın sonunda 8x4'ün yeni kokularına yenik düşüyor ve aşıklar kavuşuyor.

Bu arada söylemeden edemeyeceğim; 8x4 gerçekten de hoş ve güçlü kokulara sahip... Deodorant özelliğinin yanında bir parfüm gibi de rahatlıkla kullanılabilir. Gösteriyi Rumeli Hisarı'nda seyredemeyenler için aşağıda paylaşıyorum.

8x4 dünyasını Facebook'tan takip etmek isteyenler; http://www.facebook.com/8x4Turkiye

Bir bumads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...

22 Şubat 2012 Çarşamba

Halil Sezai'nin büyük başarısı!

Son 6-7 aydır yaptığı şarkılarla bir anda zirveye çıkan Halil Sezai,medyadaki diğer ünlülerin de dikkatini çekmiş durumda.Çıkarttığı 'Seni Beklerken' adlı albümüyle müzik piyasasına iddialı bir giriş yapan Halil Sezai'nin şarkıları youtube'da milyonlarca kez dinlendi.Gençler arasında şarkılarıyla efsane olan şarkıcı müzik dünyasındaki ünlüler tarafından'da yakından takip edilmeye başlandı.



Ünlü şarkıcı Gülben Ergen,Sezai'nin albümünün yapım şirketi Dokuz Sekiz müzik sahibi Ahmet Çelenk ile görüşüp Halil Sezai'den bir şarkı istedi ancak Halil Sezai bunu kabul etmedi.

Deniz Seki ise Halil Sezai ile tanışmak istediği bir diğer iddia.Seki Halil Sezai'nin şarkılarını çok beğendiğini sık sık yakın çevresine söylüyordu.Ayrıca ''Hayallerim Yalan Oldu'' adlı klibinde'de Halil Sezai'nin oynadığı İncir Receli filminden bir çok parça koyan şarkıcı bu filmi her izlediğinde ağladığını söylemişti.


Yazıyı blog'ta paylaştığıma göre bir iki şeyde ben söyleyebilirim.Halil Sezai şarkılarıyla çok büyük bir hayran kitlesi yakalamış durumda.Çoğunuz Sezai'nin en az bir şarkısını dinlemiş ve sevmişsinizdir.Bundan 3-4 ay öncede klasik facebook sayesinden görmüştüm bende.İlk bir ön yargıyla açtığım gibi kapattım şarkısını ama daha sonra tekrar bu nedir diye açtığımın akşamı albümünü yükledim bilgisayarıma.Severek dinlediğimiz bir sanatçıdır.Hak ediyor iyi bir yerlerde olmayı.Daha büyük başarıları yakalar inşallah.
Devamını oku...

Kadınlara güvenmemek için 5 neden

Bayanlar için kız arkadaşları ile geçirdikleri vakit çok önemlidir.Çoğu kadında kendine çok yakın hissettiği bayan arkadaşlarıyla çok değerli vakit geçirir.Bu dostluktaki en önemli duygu güvendir tabi ki.Ünlü kadın dergisi ''Essence'' son çıkardığı sayısında kız arkadaşların güvenini sarsabileceği durumları okuyucusuna aktardı.


Çok sevdiği erkek arkadaşından ayrılan kadın içini dökmek için soluğu kız arkadaşlarının yanında alır. Eşle yapılan kötü bir tartışmanın acı tadı kız arkadaşlarla içilen kahvede erir gider."Essence" dergisi editörleri en yakınınız olarak gördüğünüz arkadaşınıza bazen de güvenmemeniz gerektiğini hatırlatarak onun güveninizi sarsabileceği durumları irdeledi:

DEDİKODUYA MEYİLLİ
"Biliyorum bana kimseye söyleme dedin ama ona söylemek zorunda kaldım çünkü..." Bu cümle size tanıdık geldi mi? Sizin bir sırrınızı sebep her ne olursa olsun sizin arkadaşınız olmayan biriyle paylaşan kız arkadaşa sakın güvenmeyin. Özel hayatınız arkadaşınızla onun arkadaşları arasında dedikodu konusu oluyorsa bu durumda ters giden birşeyler var demektir.
ERKEK ARKADAŞINIZLA YAKINLIĞI ABARTTI
Bu kadınlar arasında yazılı olmayan bir anlaşma gibidir. Erkek arkadaşınız her ne olursa olsun kız arkadaşınızın hedef kitlesi içine giremez. Arkadaşınız sevdiğiniz insanla yakınlık limitini aşıyorsa dostluğunuz için tehlike çanları çalıyor demektir.
MUTLULULUĞUNUZU PAYLAŞMIYOR
Dostlar sadece kötü gün için yanınızda olmamalı. En keyifli gecenizde sizinle eğlenebilmeli, başarılarınızı sizinle kutlayabilmelidir. Sizin mutlu olduğunuz anlarda enerjisi sürekli düşükse ve sizi de bu sıkıntının içine sürüklüyorsa onun dostluğunu sorgulama zamanı gelmiştir.
SÖZLERİYLE KALBİNİZİ KIRIYOR
İyi dostlar konuşurken birbirilerine, içinde sevginin çeşitli anlamlarının geçtiği olumlu sözcüklerle hitap ederler. Arkadaşınız sizinle konuşurken sık sık kaba sözcükler kullanıyorsa bilinçaltını su yüzüne çıkarıyor demektir. En iyisi uzak durmak.
ÖZEL EŞYALARINIZA FAZLASIYLA DÜŞKÜN
İyi arkadaşlar elbette ki kıyafetlerini, makyaj malzemelerini hatta özel günlerde mücevherlerini bile paylaşabilirler. Fakat bunun da bir sınırı olmalı. Ondan birşey saklamamak uğruna Facebook şifrenizi veriyor sizin yerinize mesajlarınızı okumasına izin veriyorsunuz. Bu bir süre sonra kız arkadaşınız için bir alışkanlık oluyorsa o zaman ister istemez aklınıza "Aradığı bir şey mi var?" sorusu gelecektir.


kaynak: ntvmsnbc.com
Devamını oku...